DİĞER
“Saklı İnsan, Platonov’un yapıtlarını okumamış olanlar için onun edebiyatının ve düşüncelerinin belli başlı özellikleriyle tanışmak ve bu ikisinin nasıl bir bütün içinde birbirlerini etkileyerek var olduklarını ve birbirlerini var ettiklerini görmek için çok uygun bir kitap.”
Can Gürses: "Görünmez Ada, bir diğer deyişle ütopya, yeryüzünde yoksa, yeterince arzulanmadığındandır. Ütopyayı gerçekleştirmek insanların elinde, aklında, kalbindedir. Fakat maalesef Korona’dan sonra değişen hiçbir şey olmayışı gösteriyor ki, ütopya insanlık tarafından yeterince arzulanmamaktadır."
“Kavram dediğimiz şey temelde düşüncenin paketleri gibidir. Esas büyük sorun da kavramın keskin sınırlı bir anlam çerçevesi olmaması, kayganlığı, belirsizliği ve tarihsel değişime açıklığı. Bu kadar incelikleri olan ve soyutlama olmaksızın sağlıklı konuşulamayan bir şeyi nasıl konuşacağız sorusuna cevap da arıyoruz kavram incelemelerinde. Tabiri caizse burada kolektif öznenin zihninin içini görmeye çalışıyoruz.”
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Bu yazıda, bana ara sıra hadi bakalım diyerek kendilerini hatırlatan biri gölgede kalan, diğeri saklı duran, sonuncusu erken giden üç isme değineceğim. Amacım paylaşacağım metinlerin işe yaraması, üç kişinin unutulmaları müebbet’e dönüşmeden –her birinin– okuma, ulaşma mesafesine inmesidir."
"Doğu-Batı ikileşmesinin ötesinde, bu ikileşmeyle farklı derecelerde ilintili olarak kendi başına bir varlık nedeni ve var olma iradesi yaratmaya da çalışan şairler: Seyhan Erözçelik, Hüseyin Ferhad, Can H. Türker."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
Malmîsanij’ın biyografisi ve bibliyografyasını, ayrıca kendisiyle yapılan bazı röportajları içeren kitabın yazarı Mutlu Can: “Malmîsanij’in de içlerinde olduğu İsveç Sürgün kuşağının mücadele alanından yeni nesil sürgünlerin istifade ettiğini düşünmüyorum.”
Adania Shibli’nin küçük ayrıntılarla ördüğü kısa romanı bir odaklanma şaheseri, sakin ve kahredici bir zulüm anlatısı.
"Hayatlarını bu mücadeleye adamış, yıllarca hapis yatmış, vazgeçmemiş insanların o dönemlere soğuk bir siyasi analiz perspektifinden bakmasını beklemiyorum. Yine de geçmişe dair yenilgi hissiyle öbür uca veya apolitikliğe savrulmak yerine, geçmişin doğru düzgün bir muhasebesini yapmak gerektiğine inananlardanım. Gençay böyle yapmış ve hiç vazgeçmemiş."
"Gençay Hocanınki yaşanmaya değer bir hayat olmuş. Az insana nasiptir. O bakımdan, o hayatı kitabında satır satır izlemeye doyum olmuyor."
"Kendimce yapmaya çalıştığım şey, bir roman yazarken kendi hikâyemi de olabildiğince işin içine katmak, anlatmak; bu hikâyeyi ilginç, okunur, takip edilir kılmak; anlattığım şeyin sadece benimle ilgili değil, yaşıtlarımla, kuşağımla ve hemşerilerimle de bağlantılı olması ve tüm bunları bilimkurgunun 'buralara özgü olsa şöyle olurdu bence' diye gördüğüm öğeleriyle birleştirmek..."
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.